Giriş

'Zordur bu ülkede Beşiktaşlılık' sözü, söylene söylene klişeleşmemiş nadir söz dizilerindendir. Çünkü bu sözün, tarihin akışı içerisinde kaybolmaması için çok önemli bir durum süreğen vaziyette tekrar etmiştir. Beşiktaş, türlü odaklar tarafından, hatta belli dönemlerde kendi içinden dahi yıpratılmıştır, üzülmüştür..

Ülke futbolunda yer almış her hangi bir kulüp, Beşiktaş'ın tarih boyu uğraştığı melanetlerin çeyreği kadarıyla uğraşmış mıdır? Yorum sizlerindir..
Hangi takım;

** Dönemindeki en iyi oyuncularından birinin, seçmelerde en iyi performansı göstermesine rağmen rengi siyah olduğu için Olimpiyat Takımına seçilmeyişini yaşamıştır (1922 Fercani Bey)

** 3 takımın puan eşitliği ile biten sezon sonunda, gol ve averaj üstünlüğüne sahipken, atılan golü yenen gole bölmek gibi ucube bir karar ile şampiyonluğu çalınıp, 3.'lüğe mahkum edildi? (1937-1938 İstanbul Ligi)

** Tarihin her döneminde absürt hakem hatalarına maruz kaldı, (Daha fazla gör) bu hakemlere beste yapma raddesine geldi? Hakemden gol yedi?

** Belkide tarihinin en başarılı dönemlerini yaşayacakken, bir grup teröristin ele geçirdiği futbol sektöründen en büyük zararı gördü?

** Maç görüntüsünden, ani bir kanun değişikliği ile futbolcusuna 6 maç ceza geldi? Savcılık takibi gördü?

** Dayak yediği, ölümden döndüğü maç, aleyhine tescil edildi?

** Bizzat kendi taraftarı olan bir babanın kendi taraftarı olan oğlu tarafından soyulup, sahte evraklar ve türlü kepazelikle batırılmasına maruz kaldı?

** Oyuncusu ceza sahası çizgisine bastığı için oyundan atıldı?
.
.
Sayısız örnek yazılabilir. Mevzu da bu değil zaten. Biz karda izini kaybeden bir meczup gibi, aynı dairenin etrafında dönüp duruyoruz be abi. Başakşehir maçına ülke futbolunun en leş 5 adamından biri olan Özkahya'nın atanmasına ne diyelim?

Bu kadar vandallığın bir nedeni olmalı. Bu ölçüde hainliğin bir ödülü olmalı. Nasıl ki tarihte Sokrates'in ölümünden sorumlu tutulup lanetler yağdırılan Meletos'un varlığı, tarihin en iyi savunmasının doğuşuna vesile olup sonsuzluk ödülü kazandırmışsa, bize reva görülen bu haydutluklar serisinin tatlı bir yere bağlanacağını umuyorum. Umuyorum ve inanmak istiyorum. Çünkü başka türlü sakin kalmanın, mantıklı düşünmenin mümkünatı yok :))

ziya kardesim bu oc yaptiklari cahillik vs degil bu serefsizin malin önde gideni bunun her tarafi yetenek olsa bile benim tercihim yeteneksiz tolgay necip olur

. ..... . .. . . ... . . . . ... . ... . .. ... Şeref Bey.. -5- ve S O N
. .. . . ... . ... . Beşiktaş'ın Şehiti
1932 yılında, 38 yaşındadır..

Yeni başkanıyla,
İdarecileriyle,
Futbolcularıyla bütünleşmiş Beşiktaş’ın
Bu sezon hasret kaldığı şampiyonluğu kucaklaması
Çok daha kolay gözükmektedir.

Beşiktaş'ın Türkiye İSTANBUL Liği rakipleri
-- Fenerbahçe -- Galatasaray
-- İstanbulspor -- Vefa -- Beykoz -- Süleymaniye'dir..
BELEDİYE takımlarının gerekli!! görülmediği zamanlar.

Bölgeler arası
‘’Kongre Kupası’’ maçlarından
İzmir Bölgesi ile Ankara Bölgesi’nin yapacağı maçın Hakemliğini
-Adaletine güvendikleri-
Şeref Bey’ e teklif ederler.

Kabul eder.
Alkışlar arasında sahaya çıkar...
Maçın ilk yarısının son dakikalarında
Yığılır kalır yeşil sahaya...
Yanına koşup gelenlere:
‘’ Bir şeyim yok...Merak etmeyin..
Tansiyonum düşmüş olacak...
Devre arasındada dinlendikten sonra bir şeyim kalmaz...’’
Diye cevap verir...

Maçın sonunu getirir getirmesine de,
Bu kez soyunma odasında baygınlık geçirir Şeref (Daha fazla gör) Bey.
Arkadaşları o halde kaldığı otele taşırlar...

Teşhis ve tedavi için İstanbul’a gitmesini ve
Cerrahpaşa Hastanesine yatmasını ısrarla isterler...

Hiç birine aldırmaz Şeref Bey...
‘’Ben iyiyim, merak etmeyin..
Ankara’ daki işler bir bitsin.

Çırağan Sarayı bahçesinin Beşiktaş’ın kullanımına verilmesi Ve
Bu alanda bir stadyum inşaatının başlatılması izniyle ilgili
Bakanlar Kurulu kararını beklemektedir.

Karar çıkana kadar kimselere kulak asmaz,
Ankara’ dan ayrılmaz...

Beşiktaşlı çocukların kül ve çamur içindeki arsalarda
Antreman yapmalarını kabullenemiyor,
Beşiktaş'a ait bir stad özlemi içini yakıyordu.

Ağrıları ve sık geçirdiği baygınlıklar ise gün geçtikçe
Dayanılmaz bir hal almaktadır...
Yaşamı Beşiktaştır,
Ama rahatsızlığı çok artınca, uyarılar artar
Şeref Bey'e,
Çalışmasını yavaşlatmazsa ölebileceği hatırlatılınca;

Günümüzde konuşma süs'ü olarak kullanılan,
''Canım FEDA'' yı
O, içselleştirir.

Dost'u ve doktoru Enver Bey' in
-- Hastasın biliyorsun.
-- Yatakta olman gerekirken hala Beşiktaş hala Beşiktaş!
Uyarılarına
İnce bir sesle:

-- Feda! der.

***(kulüpte birikmişlerinin değil, can'ın fedasıdır)

Hastalığına kulak asmaksızın,
Ankara’da kalan Şeref Bey,
Çırağan’ın bahçesini Beşiktaş kulübüne mal etme yolunda
İmzaların tamamlanmasının ardından İstanbul’a döner.

Maliye Bakanlığı,
Çırağan sarayının Bahçesini 10TL. gibi sembolik bir aylıkla,
Beşiktaş'a kiralamıştır.

Molozlardan temizlemek,
Zemin Drenajını yapmak ve diğer gereksinmeler için ilgili
Firma uçuk ücret isteyince,
Gönüllülerle cuzi ücretle çözümlenmiştir.

Bir hayalini daha gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu
Yaşamaktadır.

Ancak,
İhmal ettiği hastalığı oldukça ilerlemiştir.
Artık ayakta duramamaktadır.
Köyiçindeki evinde yatağa serilir.

Izdırapları ise azalacağına gün geçtikçe daha da dayanılmaz
Bir hal almaktadır.
Yapılan testlerin sonucunda
Şeref Bey’in hastalığına kesin teşhis konur...
Bu teşhis ne yazık ki ‘’kanser’’ dir..

12 Haziran Pazartesi gününü 13 Haziran
Salı gününe Bağlayan gece yarısı 0:20’de,
Hayatında ilk kez,
Girişmiş Olduğu bir mücadelede, yenik düşer.

Hastalığı boyunca başından ayrılmayan
Babasının Kollarında,
39 yaşında hayata gözlerini yumar.

14 Haziran 1933 Çarşamba günü,
Şeref Bey’in cenazesi önce Beşiktaş Köyiçi’ne getirilir.
Sporcuları,
Öğrencileri
Ve halkın oluşturduğu binlerce kişilik bir kalabalık
Köyiçi Meydanında toplanmış,
39 yıllık yaşamını Beşiktaş’a hizmete adamış bu müstesna
İnsanın ardından gözyaşı dökmektedir.

Türk bayrağına sarılı tabutu,
Sinan Paşa camiine taşınarak Cenaze namazı burada kılınır.

Beşiktaş’a mal etmek uğruna sağlığından olduğu
Çırağan sarayının bahçesine yapılan stadta da
Bir tören düzenlenmesini vasiyet etmiştir Şeref Bey.

Şehir Bandosunun çaldığı,
Matem marşının hüzünlü melodisi eşliğinde,
Sevdiklerinin elleri üzerinde tabutu Çırağan’a taşınır.

Stad direğinde,
Beşiktaş kulübünün arması
SİMSİYAH hazırlanmış bir bayrağı,
Yarıya indirilmiş şekilde dalgalanmaktadır.

Naaş'ı,
Stadın ortasında hazırlanan iki masa üzerine konur.

Binlerce kişi etrafını çevirir.
Törene katılan binlerce kişi artık göz yaşlarına hakim Olamamaktadır...

Şeref Bey’in naaşı,
Çırağan’ daki stadı
Tepeden seyreden konumdaki Yahya Efendi dergahına
Defnedilir.

39 yıllık kısa yaşamına
Çok şey sığdırmıştır Şeref Bey...

Beşiktaş kulübünü halkla bütünleştirmiş,
-- Halka sevdirmiş,
-- Halkla büyütmüş,
Siyah beyaz renk aşkını binlerce, yüz binlerce kişinin kalbine
Kazımayı başarıp,

BEŞİKTAŞ, HALKIN TAKIMI olmuştur..

Şeref bey,
Beşiktaş kulübü için gerçekten de canını vermiştir.

O Beşiktaş’ın ŞEHİDİDİR...

Vefatından, üç gün sonra;
16 Haziran 1933 Cuma günü,
Fenerbahçe ile oynayacağı
SON MAÇ,
ŞAMPİYONLUĞU belirleyecektir.

Morallerin bozuk olacağı düşüncesiyle,
Fenerbahçeliler
Maçı erteleyebileceklerini teklif etti.
Beşiktaşlılar da tek bir düşünce hakimdi;
Şeref bey de böylesini istemezdi,
Çıkıp oynayacaklardı.

Maç'a,
SİMSİYAH FORMALARLA ÇIKTILAR.

Ve
O maç da futbolcuların her biri, bir KARTAL olur.

İşte,
O maç dan sonra Beşiktaş futbol takımı
Yani,
Şeref'in çocukları;
KARAKARTALLAR olarak anılmaya başladılar..

Taraftarın hassasiyeti;
Yaşamım FEDA olsun diyen Şeref Bey ve arkadaşlarının
Ruhlarını yüceltebilmek..

Her şeye rağmen değil, şerefiyle..

BEŞİKTAŞ ŞEREF'TİR
ŞEREF BEŞİKTAŞ'TIR

Ruhları Şad olsun.

Tarihimizde;
Fedakarlığı, emeği, gönülden hizmeti olan
Kahramanlarımız,
O güzel insanlar,
O GÜZEL ATLARINA BİNİP GİTTİLER..
..
.
. . .... . . ... . . . .. . . . ... ... . .. ... . . Şeref Bey.. -5- ve S O N

Vayvayvayyvayyxx 4 hafta üst üste İstanbulda oynadığımızı hatırlıyorum ama 7 maçta 1 defa deplasmana çıktığımızı hatırlamıyorum hiç..

IPTV almayı düşünüyorum kullanan arkadaşlar bilgi verebilirmi. Mesela geçen gün Mustafa geriden geliyor demişti ne kadar geriden geliyor. Ayrıca Tüm maçları izleyebiliyor muyuz internetle alakası var mı gibi merak ettiğim konular var

Rize maçında attığı 2 golle yönetimin gözüne giren pektemek ile sezon sonu 2+1 yıllık yeni sözleşme imzalanılacağı ögrenildi.






DERMİŞİM 😁😁😁

2 kaleci utku karıus
gönül vida roco caner adriano töre lens güven babel ozzy medel atiba ljajıc pektemek quaresma love

Sizce nasıl olur belki vizyonsuzluk diyeceksiniz ama bu sene gruptan cıkmasak uefa dan. Devre arasında da fazlalıkları satsak hocanın eline sevdiği gibi 16 +2 kaleci versek oda bizi şamp yapsa :D